MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

BORÇ

<< 2141 >>

DEVAM: 1- Borç Vermenin ve Darda Olana Kolaylık Sağlamanın Fazileti

 

Ebu Hureyre

 

- - (-)

15837 (1)- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''İnsanlara borç veren bir adam vardı. Alacaklarını toplayan kölesine de: ''Darda olana gittiğin zaman alacağı ertele ve affet. Belki Allah da bizi affeder'' derdi. Bu kişi Allah'ın huzuruna çıktığında bu ameli sebebiyle affedildi.''

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari: (4/262,6/379), Nesai (7/318) ve Müslim (1/460) rivayet ettiler.

 

 

 

15838 (2)- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Nebi {Sallallahu aleyhi ve Sellem} şöyle buyurmuştur: ''İnsanlara borç veren bir adam vardı. Alacaklarını toplayan kölesine de: ''Darda olana gittiğin zaman alacağı ertele ve affet. Belki Allah da bizi bu sayede affeder'' derdi. Bu kişi Allah'ın huzuruna çıktığında bu ameli sebebiyle affedildi."

 

[Sahih]

 

 

 

15839 (3)- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Nebi {Sallallahu aleyhi ve Sellem} şöyle buyurmuştur: ''İnsanlara borç veren bir adam vardı. Alacaklarını toplayan kölesine de: ''Darda olana gittiğin zaman alacağı ertele ve affet. Belki Allah da bizi affeder'' derdi. Bu kişi Allah'ın huzuruna çıktığında bu ameli sebebiyle affedildi."

 

[Sahih]

 

 

 

15840 (4)- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Nebi {Sallallahu aleyhi ve Sellem} şöyle buyurmuştur: ''Adamın birinin hayır namına hiçbir ameli yoktu. Ancak insanlara çokça borç verir ve bunları toplayacak olan memuruna: ''Verebileceklerini alı veremeyeceklerini de bırakıp affet. Belki Allah da bizi affeder'' derdi. Öldüğü zaman Allah ona: ''Hayır namına hiçbir amelin yok mu?'' diye sordu. Adam: ''Yok, ancak insanlara borç verirdim. Memurumu bunları toplamak için gönderdiğimde: ''Verebileceklerini al, veremeyeceklerini de bırakıp affet. Belki Allah da bizi affeder'' derdim'' karşılığını verdi. Bunun üzerine Allah da adama: ''Ben de seni affettim'' buyurdu.''

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Nesai (7/318), İbn Hibban (5043) ve Hakim (2/27-8) rivayet ettiler.

 

 

7. Huzeyfe b. el-Yeman

 

- - (-)

15841 (1)- Huzeyfe'nin bildirdiğine göre Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Adamın biri ölünce cennete girdi. Adama: ''Hangi amelleri yapardın?'' diye sordular. Adam ya kendisi hatırladı ya da kendisine hatırlatıldı ve şöyle dedi: ''Ben insanlara satış yapardım. Darda olan borçluIara zaman tanır ve borçlarından bir kısmını da düşerdim. Bundan dolayı bağışlandım''. ''Ebu Mes'ud der ki: "Ben de bunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den işittim.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (2391) ve Müslim (1560) rivayet ettiler.

 

 

 

15842 (2)- Rib'i der ki: Ukbe b. Amr (Ebu Mes'ud), Huzeyfe'ye: "Bana Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den işittiğin bir şeyanlat" deyince, Huzeyfe şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: "Ölüm meleği, sizden önceki topluluklardan bir adamın ruhunu almak için geldiğinde: ''Hiç hayır yaptın mı?'' diye sordu. Adam: ''Bilmiyorum'' cevabını verince, melek: ''Düşünı belki bulursun'' dedi. Adam: ''Bilmiyorumı ancak insanlara götürü usülde satış yapardım. Alacaklı olduklarımdan hali iyi olanlara zaman tanırı darda olanların da borcunu silerdim'' karşılığını verdi. Allah da adamı cennete soktu.''

 

[Sahih]

 

 

 

15843 (3)- Rib'i b. Hiriş der ki: Huzeyfe b. el-Yeman ile Ebu Mes'ud elEnsari'nin yanında oturmuştum. Biri diğerine: "Bize Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittiğin bir şeyanlat" deyince: "Hayır! Sen anlat" karşılığılli aldı. Bunun üzerine biri şunu anlatıp diğeri onu onayladı: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: ''Kıyamet gününde huzura bir adam çıkarılır. Allah: ''Amellerine bakın'' buyurunca, adam: ''Rabbim! Hayır namına bir amelim yok, ancak çok malım vardı ve insanlara da borç verirdim. Alacaklı olduklarımdan hali iyi olanlara zaman tanırı darda olanların da borcunu silerdim'' dedi. Allah da: ''Kolaylık tanımak bana daha fazla yakışır'' buyurdu ve adamı bağışladı. ''

 

22184 (2)'de tekrar edecektir.

 

 

8. Bureyde el-Eslemi

 

- - (-)

15844 (1)- Bureyde'nin bildirdiğine göre Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Darda olan borçlusuna borcun vadesi dolmadan zaman tanıyan kişiye her gün bir sadaka sevabı verilir. Fakat vade dolduktan sonra zaman tanıyan kişiye her gün için o borç kadar sadaka sevabı verilir. ''

 

[Zayıf]

 

Diğer tahric: İbn Mace (2418) rivayet etti.

 

 

 

15845 (2)- Süleyman b. Bureyde, babasından bildirir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Darda olan borçlusuna zaman tanıyan kişiye her gün o borç kadar sadaka sevabı verilir'' buyurduğunu işittim. Daha sonra ise: "Darda olan borçlusuna zaman tanıyan kişiye her gün o borcun iki katı kadar sadaka sevabı verilir'' buyurduğunu işittim. "Ey Allah'ın Resulü! Önce ''Darda olan borçlusuna zaman tanıyan kişiye her gün o borç kadar sadaka sevabı verilir'' buyurduğunu işittim. Daha sonra ise ''Darda olan borçlusuna zaman tanıyan kişiye her gün o borcun iki katı kadar sadaka sevabı verilir'' buyurduğunu işittim" dediğimde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu karşılığı verdi: "Her gün o borç kadar sadaka borcun vadesi dolmadan zaman tanıma içindir. Borcun vadesi dolduktan sonra tanınan zaman için ise her gün o borcun iki katı kadar sadaka sevabı verilir. ''

 

[Sahih]

 

Heysemi (6676) der ki: "Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridir."

 

 

9. Ebu Mes'ud el-Bedri

 

- - (-)

15846- Ebu Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Sizden önceki toplumlardan bir adam hesaba çekilince hayırlı hiçbir amelinin olmadığı görüldü. Ancak malı çok ve insanlara borç veren biriydi. Alacakları toplamak için kölesinin gönderirken de ona: ''Darda olanlardan bir şeyalma'' derdi. Bundan dolayı da Allah meleklere: ''Bunu yapmak bize daha fazla yakışır. Bundan dolayı onu bağışlayın'' buyurdu. ''

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari, el-EdEbu'l-müfred'de (293), Tirmizi (1307) ve Müslim (4002) rivayet ettiler.